19 Mayıs 2007

hata payı


hayatta hata yapma hakkımız ne kadar? 3 mü 5 mi? geri dönüşü olmayan bir yola girdiniz diyelim baştan bu yolun aslında hiçbir yere gitmediğini biliyordunuz. kafanız kalındı yaşınız küçüktü veya hayatta tutunacak başka şeyiniz yoktu. ne yapacaktınız seçim çoktan yapılmıştı.

yokuş aşağı bu yol oldukça kaygan geri dönüş için frenleriniz eminim ki tutmayacak. gözlerinizi kapayabilirsiniz ancak bundan sonra.

bugünlerde beynimde o kadar çok şey dönüyor ki. dönüp dönüp bulanıklaşıyor.

son bir aydır bir robot gibi yaşıyorum bir makine. sabah yedide kalkıyorum yedi buçukta otobüse biniyorum bir saat sonra işteyim akşam sekize kadar anlamsız bir şekilde çalışıyorum en erken dokuzda da evde oluyorum. çok yorgunluk ve uyku. son bir aydır döngü hep böyle. arta kalan zaman yok ben varım sadece, kendimleyim. beynimde o kadar şey dönüp dönüp kendimle bulanıklaşıyor.

neler yaşadığımın bir sürü önemi var aklımın bir köşesine yazıyorum. bahsetmeye gerek yok çünkü biliyorum, kızıyorum, değiştiremiyorum. sadece iki şey var belki altını çizmem gereken.

bir arkadaşımın hayatının akışını nasıl değiştirdiğini duydum. okuduğu iktisat bilimiminin aslında istemediği bir sürü işte çalışmasına neden olduğunu anlayarak herşeyi bırakıp mutfak sanatları akademisine girmiş ve bitirmiş, şu anda ise beş yıldızlı bir otelin mutfağında çalışıyormuş.

ve nedense yıllar sonra bu günlerde aklıma geliveren başka bir arkadaşım. hayatının akışını kesivermek istiyor. mecazi anlamda da değil gerçekten. bir parka oturup bileklerini kesiyor. "ne kadar oturduğumu hatırlamıyorum" diyor. başı dönmeye başlıyor. "o kadar korktum ki, öldüm artık" diyor ve son olarak kız arkadaşını arıyor. yaptığını anlatıyor. tabii kız çıldırıyor ve hemen yanına gidiyor onu bulup hastaneye yetiştiriyor.

başlarken sorduğum sorulardan bence daha önemli olan soru şu:

hata yaptığımızda affedilme hakkımız ne kadar? en çok da kendi kendimizi...
mad world - gary jules dinleyin, dinletin.